Şiir Sokakta Sözleri

Sayfa İçeriği: Şiir Sokakta Sözleri Kısa, Şiir Sokakta Aşk Sözleri, Şiir Sokakta Duvar Yazıları, Şiir Sokakta Sözleri Mavi, Defteri Kapat Şiir Sokakta Sözleri, Şiir Sokakta Komik Sözleri

Bu güzel sayfamızda sizler için en güzel şiir sokakta sözlerini hazırladık. Sayfamızdaki şiir sokakta duvar yazılarını facebook, twitter ve whatsapp ile sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz.

ŞİİR SOKAKTA AŞK SÖZLERİ

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Aşk gelecek yerden şiir esirgenmez.

Çayı açık severim ama seni çok koyu sevdim ben.

Sen onlar gibi değildin. Anlar gibiydin.

Alarmım düne kurulu, her sabah sana uyanıyorum.

Yüreğimdeki duruşunu seviyorum.

Önüne bakmasan diyorum, çarpışsak artık.

Mavi gibisin, her tonun güzel.

Bir mısra daha söylesek, sanki her şey düzelecek.

İkimiz birden sevinebiliriz. Göğe bakalım.             

Söylediklerine değil ki, ben sesine inanmıştım.

Tahammül gerek özlem iyice arsızlaştı.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Herkese selam, sana hasret.

Yarından bir şeyler beklemekle geçiyor ömrümüz.

Seni hep seveceğim geçelim bunu.

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

Yalansan yalanı severim elimde değil.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

Ve aşk senin tenezzül bile etmediğin gözlerimde kaldı.

Senin gülüşün ilkbaharda daha renkliydi.

Gülümse biraz ilaç alacak param yok çünkü…

Yemin ederim intiharsın sen seve seve edilen.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

Bir gamzesi var beni Allah koruyor.

Salıncaktan düşen bir çocuk, hiç küser mi parka?

Sen mavi giyin, ben denizi unuturum.

Gidecek zamanı buldun. Tam da kokunu ezberlemiştim.

Ve güldün, rengarenk yağmurlar yağdı.

Bana da yazıklar olsun. Çağırsan yine geleceğim.

Evet, kimsesizdik ama umudumuz vardı.

Bir bilsen ne kadar özlendin. Utanır nefes olur gelirsin.

Seni özlemek bile sen varsın diye güzel.

Kaç şeker atarsan atarsan at. Yalnız içiyorsan, acıdır o.

Kış geliyor, oysa çok isterdim ellerini ısıtmayı.

Gel, benim için değil, yemin ederim değil. Başka bir konu var.

Oluruna bırak, olmazsa tekrar bırakırsın.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Derdimin dermanı sensin. Bana bir duanın amini gerek.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Başka havalar getir bana içinde biraz bahar olsun biraz sen.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Ve beni birden bire yüzünü değil, gözünü değil, sesini göresim geldi.

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.

Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.

Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.

Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.

Bazen aşk iki lafı bir araya getirememektir. Seni dersin. Tükenir nefesin.

Sen güldün ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım, içimdeki sıcaklığı.

Özletiyor bu çılgın sağanak seni. Sırılsıklam özletiyor biliyor musun?

Bir şehir ol. Mesela, Antalya gibi. De ki; denizim kuruyana kadar seveceğim seni.

Ben seninle oturup susmayı bile sever oldum. Yeter ki yanımda ol.

Belki de biraz geç rastladım sana. Ama her şey geç gelmiyor mu yurdumuza.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme ben cahil kalayım.

Aramızda dağlar, yollar, yıllar var iken. Beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş.

Geceler onunla güzeldi. O gitti, ne gece gece. Ne de güzellik var gecede.

Benim şiirlerim çay kokar, düşerimde sade sen. Demlikte nefesin, bardakta gamzen.

Bir lokma simit için iki yakayı değiştiren martı simite mi aşıktır? Yakaya mı?

Sen güldün, ben bir yudum daha içtim çaydan. Yoksa nasıl açıklardım içimdeki bu sıcaklığı.

Bugün gökyüzü ayrı bir mavi, bulutlar ayrı bir beyaz, kalbim ayrı bir aşık.

Gözlerin ülkem gibidir. Kokun özgürlük, ellerin direniş, kalbin ise bende ki devrimdir.

Ben senin en çok sesini sevdim. Buğulu çoğu zaman, taze bir ekmek gibi.

Açık çay içerdi hep. Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

Sevmek her zaman yaklaşmak değildir. Bazen uzaktan seversin çok uzaktan.

Git diyorsun da, olmuyor işte git demekle. Ben de sana sev diyorum mesela. Sevebiliyor musun?

Dışarıya yağmur, yüreğime hasret, fikrime sen. Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden bir bilsen.

Evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Anlatamam nasıl ıssız, nasıl karanlık.

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Gecenin rolünü üstüne alma kadın. Uykuya dublaj yapma. Şairlere, şiirlere kanma kadın, kapat gözlerini bu sahnede ölüyorsun!

Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.

Evet ağlamaklı oluyorum demdir bu. Hani kurşun sıksan geçmez geceden. Ve zehir zıkkım cigaram. Gel artık.

Belki de konuşuyordur gözlerin. Ama ben gözce bilmiyorum ki. Sessizce biliyorum, usulca biliyorum, masumca biliyorum.

Ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazıma düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir.