Kaliteli Mesajlar

Sayfa İçeriği: Kaliteli Mesajlar Kısa, Kaliteli Mesajlar Aşk, Kaliteli Mesajlar Sevgiliye, Kaliteli Mesajlar Arkadaşa, Kaliteli Mesajlar Facebook, Kaliteli Mesajlar Anlamlı, Kaliteli Mesajlar Damar

Bu güzel mesajlar sayfasında sizlere en anlamlı kaliteli mesajları hazırladık. Bu güzel ve kaliteli mesajları sevdiklerinize face ya da twitterdan ya da sms ile veya whatsapptan atabilirsiniz.

EN ANLAMLI KALİTELİ MESAJLAR

Benim ayağımın altıda müsait başımın üstü de nerede olacağını sen belirle.

Öyle güzel susarım ki, sağır olursun.

Yanaklarım dururken canımı sıkman çok saçma.

Büyük adamın hatası da büyük olur.

Özlemek, ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk…

Silahlanma dünyanın en pahalı hurdalığıdır.

Öpülen bütün nimetler içinde en güzeli senin dudakların.

Öğrendim ki; her yarayı saran zaman değil sevgidir.

Uykular ikiye ayrılır; gece gelmeyenler, sabah gitmeyenler.

Sarhoşken söylenen her söz, ayıkken düşünülmüştür.

Kim bilir kaç kişi ayrı yataklarda birbirine sarılarak uyuyordur.

Bir öleni geri getiremezsiniz, bir de kaybolan güveni.

İnsanlar fotoğraf gibidir, ne kadar büyütürsen o kadar kalitesi düşer.

Üç şeyi kötü günlerinde dene, dostunu, sabrını ve eşini.

Düzelir her şey bir gün ama bil ki, canın yanmadan mutlu olamazsın.

Bekârken iki gözünü aç, evlendikten sonra birini kapat.

Ayna benim en iyi arkadaşımdır, çünkü ben ağladığımda, o asla gülmez.

Kardeşlerimi tanrı yarattı; fakat dostlarımı ben buldum.

Yanmak var, yanmak var. Odun yanınca kül olur, insan yanınca kul olur!

Hiç yanımda olmayan birinin, hep aklımda olması çok tuhaf di mi?

Anlatmak istemiyor değilim anlaşılmayacağıma eminim bu susmaktan sayılmaz.

Ne kazandığını bilmiyorum ama umarım beni kaybettiğine değmiştir.

Zayıf insanlar intikam alır, güçlü insanlar affeder, zeki insanlar umursamazlar.

Umulmadık bir gün olabilir bugün. Bir çay söyle yağmurların kokusunda.

Ey yalnızlık nikâh mı kıydın bana. Helalimmişsin gibi her gece giriyorsun koynuma.

Her gecenin bir sabahı, ger kışın bir baharı, her şeyin bir zamanı vardır.

Kimi çiftler vardır, ne birbirlerinin hayatına girmeyi ne de çıkmayı becerebilirler.

Tekrar tekrar aynı şakaya gülmeyiz ama defalarca aynı şeye ağlayabiliriz.

Hadi simit satanı anladım, kestane satanı da. Peki ya dost satan, o da mı ekmek parası?

Ben kendimi sensizliğe alıştırıyorum. Sen de kendini bensizliğe alıştır diye.

İyi geçinmek, iki kişinin kusursuz olmasıyla değil, birbirlerinin kusurlarını hoş görmesiyle olur.

Seni sevdim seninle sevgili oldum, hatamı yaptım evet. Bir daha yapar mıyım? EVET…

Allah erkeğe altını haram kılmıştır, neden mi? Çünkü erkeğe yakışan tek mücevher, kadındır.

Tanıdığımıza pişman olduklarımız çoğaldıkça, yeni tanışacaklarımızdan korkar olduk.

Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz. Sonra ne sevdiğiniz geri gelir ne de uykunuz.

Ve nefrete sevgiden daha çok güvenirim, dedi şeytan; çünkü nefretin sahtesi olmaz!

Ertelemek yaşamın mayasını kaçırır. Kızdıysan bağır, sevindiysen söyle, özlediysen arkasından koş.

Ben dostlarımı hiç satmadım! Çünkü ya beş para etmez çıktılar ya da paha biçilemez…

Uykumun içinde bir rüya, rüyamda bir gece, gecede ben… Bir yere gidiyorum, delice… Aklımda sen.

Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını; onar onar, söve söve iniyorum şimdi.

Bazen bir söz yoktur. O gün ne olduğunu özetleyecek zekice bir alıntı yoktur. Bazen gün, sadece biter.

Akıllı bir erkek dünyanın en güzel kadınını sevmez, dünyasını güzelleştiren kadını sever.

Kaç megapiksel kamerayla fotoğraf çekersen çek, yüzündeki şerefsizlik ifadesi hiç gitmeyecek be adam!

Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil.

Yağmurlar düşünce tenime her damlayı sen sanıp aşk bildim. Ve biliyor musun gölgeni bile çok özledim.

Sabret ki her şey hissettiğin kadar derin ve sonsuz olsun. Sabret ki her şey gönlünce olsun.

Arkadaş kaybetmek diye bir şey yoktur, kimin gerçek arkadaşın olduğunu fark etmek diye bir şey vardır.

İnsanların da yan etkileri var. Bazıları başını döndürürken, bazıları mideni bulandırabiliyor.

Ben birini çok sevmek, ona çok güvenmek istiyorum. O biri de sen ol istiyorum. Çok mu çok şey istiyorum?

Ne diye böbürlenip büyükleniyorsun? Doğumun bir damla su, ölümün bir avuç toprak değil mi?

Mutlu olmak her şeyin yolunda olması demek değildir. Mutlu olmak, görmezden gelme konusunda ustalaşmak demek.

Veda etmek için önce bir araya gelmek gerekir. Bu acımasız hayat sana veda edebilme şansını bile çok gördü bana.

Sen bakma benim bu kadar hüzünlü şeyler yazdığıma, ben çok gülerim. Ve gülerken hiç kimse yalan olduğunu anlayamaz.

‘Gitme!’ diyebilecek kadar güçlü olmalı insan. Çünkü hiç kimse, kaybettiklerini unutabilecek kadar güçlü değil.

Ve dövüşebilirim… Doğru bulduğum, haklı bulduğum, güzel bulduğum her şey ve herkes için; yaşım başım buna engel değil!

Hayat sana arka arkaya dikenlerini gösteriyorsa sakın üzülme, aksine sevin. Çünkü çok yakında gülü de gösterecektir.

Paslı bir yalnızlıktı avuçlarımda, ardımda bir yürek yükü rüzgâr. Ne zaman sevmeye koyulsam, doğrulup çoğaldı ayrılıklar.

Bir daha âşık olmayacağım dersin, sonra biri gelir seni kocaman kahverengi gözleriyle kendine aşık eder. Öylece kalırsın.

En basit yalanları gözüme bakarak söyleyen ahmaklar tanıdım. Bense onların cahil cesaretlerine ve kuş beyinlerine hayrandım.

Bazı şarkıların sözlerini unutsan da melodileri aklında kalır. İnsanların da neler yaptığını unutursun; ama hissettirdikleri…

Bir hayli kırgınım. Kime olduğunu, neden olduğunu bilmeden… Belki hayata, belki kendime, belki de dilimden düşmeyen keşke’lere.

Allah kuluna üç şekilde cevap verir; ‘evet’ der, istediğini verir; ‘hayır’ der, daha iyisini verir; ‘bekle’ der ve en iyisini verir…

Kimse eşit doğmaz. Ama herkes eşit ölür. İşte onun için ölüm, acı bir son değildir. Hayatımızın yegâne adil başlangıcı ve biricik fırsat eşitliğidir.

Çok sevdiğin ama geri döndüremeyeceğin kişilerin en kötü yanı; onları her hatırladığında, seni tekrar tekrar terk etmeleridir.

Çok şey vardı anlatılacak. O yüzden sustum… Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Az zamana çok şey sığdırmamız gerekiyordu. Ben de sadece gözlerinin içine bakıp sustum… Sen duydun mu, sustukları mı?