Jack London Sözleri

Sayfa İçeriği: Jack London Sözleri Kısa, Jack London Sözleri Anlamlı, Jack London Sözleri Yeni, Jack London Sözleri Aşk, Jack London Sözleri Uzun

En güzel sözlerin sitesinde size bu sayfada da ünlü sözler hazır ettik. Bu sayfada Jack London sözleri hazır ettik. Bu güzel ve anlamlı sözleri kısa mesajla yolla ya da sosyal medyada paylaş tercih senin ne yapmak istersen onu yap.

EN GÜZEL JACK LONDON SÖZLERİ

Hay şu dünyanın tekerine! Neden sürekli dönmeli? Nerede bunun geri vitesi?

Yaşam bir hata ve utanç!

Ölüm acı vermez; acı veren şey, yaşamdır.

Toz değil kul olmayı yeğlerim.

Utancı bile utandıracak bir utanç belgesi!

İnsan asla mutlak gerçekleri bilemez.

Büyük şairlerin hiçbir dizesi harcanıp atılamaz.

Kendisinin hiç kimse, hiçbir şey olduğunu.

Dişisine kötü davranan tek hayvan insanoğludur.

Avın sabrı daima avcınınkinden daha azdır.

Ne söylediğinizi, biraz da nasıl söylediğiniz belirler.

Elbiseleri gibi, görüşleri de hazır alınmaydı.

Gelişme hayattır ve hayatta öteden beri ışığa gider.

Erkeğin eşini öldürdüğü tek hayvan türü insandır.

Bir gemi filosunun hızı, içindeki en yavaş geminin hızıdır.

İnsan yenildiğini düşünürse, yarı yarıya öyle sayılır.

Yeni bir cennet bulamadım ve artık eskisini de bulamıyorum.

Deha, satışa çıkarılan ürünün üstüne konulan markadır.

Belki de hiçbir şeyde gerçek yoktur; gerçeklikte gerçek yoktur.

Ütopya sözü bir fikri peşinen yargılamaya yetmektedir.

Yaşama sevgi beslemeyen varlık, yok olma yoluna girmiş demektir.

Onun ne düşündüğünün sevilebilirliği ile hiçbir ilgisi yoktu.

Bir şeyler yapabilecek olmak ama onları yapmaya önem vermemek!

Öylesine çok, öylesine müthiş ve öylesine umutsuzdu sevgisi.

Doğa, her normal adamı olduğu gibi Martin’i de aşk amacıyla tasarlamıştı.

Bir hayalet, ölmüş ama öldüğünü anlayamayan bir insanın ruhudur.

Yüksek sınıfın devamı ancak başka sınıfların ezilmesi ve yıkılmasıyla mümkündür.

Dünyanın tüm hazlarının tadını çıkarma özgürlüğünü veren, paradır.

Beni ben olduğum için istemiyorlar, çünkü ben, hâlâ istemedikleri eski benim.

Senin de fikirlerin, tıpkı giysilerin gibi başkaları tarafından üretilmiş.

Tutumunu ve davranışını onlar için anlaşılır kılacak yeterli sözcükler hiçbir dilde yoktu.

Beyaz Diş yasayı iyi biliyordu; zayıf olan ezilir, güçlü olana ise boyun eğilirdi.

Her şey ölümlüdür; Doğan herkes ölmelidir, ölünce artık dinlenebileceği için mutludur.

Hay şu dünyanın tekerine! Neden sürekli dönmeli? Nerede bunun geri vitesi?

Herhangi bir şeyin var olması, onun var olmaya uygun olduğunun yeterli bir doğrulamasıdır.

Vahşi doğada sabır hüküm sürer, yaşam kadar inatçı, bıkıp usanmaz bir sabır.

Büyük bir şey haline gelen o küçük şey üzerinde Martin’in kafası karışmaya devam ediyordu.

Hayat iyi kartlara sahip olmak değil, bazen kötü bir eli iyi oynama meselesidir.

Güzelliğin anatomisini inceleyip öğrendikten sonra güzelliğin kendisini yaratabilmeye daha çok yaklaşılır.

Yoksulluk, yoksul olmayan bazıları için, varoluşun iyi olmadığı durumu simgeleyen bir sözcüktür.

Ben, kendi beğenimi insanlığın ortak yargılarına göre şekillendirmem. Eğer bir şeyi beğenmiyorsam beğenmiyorumdur.

Düşünceyi izleyemediği zaman hatanın düşüncede olduğuna inanmak, dar görüşlülüğün eski dramıdır.

Köpeğe verilen bir kemik yardımseverlik değildir. Yardımseverlik, siz de köpek kadar açken onunla paylaşılan kemiktir.

Yaşam acı veren bir yorgunluk haline gelince, ölüm sonsuz uykunun sakinliğine götürmek için hazırdır.

Kuşkusuz evrenin yaratıcısı daha iyi bir yöntem tasarlayabilirdi ama bu belirli evrenin yaratıkları bu belirli yönteme katlanmak zorundaydılar.

Gözlerinde gördüğü ışıltı ve sevginin aslında onun kendi gözlerinde gördüğü şeyle arttığını bilemezdi.

Martin eden için neden biraz üzülmeyeyim? Martin eden bendim. Martin eden bir bireyci idi bense bir sosyalist. İşte bu nedenden ben yaşamaya devam ediyorum ve işte bu nedenden martin eden oldu.

Açlık çekerken düşünceleri sık sık dünyada açlık çektiğini bildiği binlerce kişi üzerinde duruyordu ama şimdi karnı doymuşken beyni artık açlık çeken bu kişilerin düşüncesiyle dolu değildi.

Karşılaşmış olduğu bu avukatlar subaylar iş adamları ve banka veznedarları ile tanımış olduğu işçi sınıfları arasındaki farkın; yedikleri yiyeceklerin, giydikleri elbiselerin, yaşadıkları semtlerin farkından başka bir şey olmadığını biliyordu Martin Eden.

Ben, benim ve kendi beğenilerimi insanların bağlaşık yargılarına tabi kılmayacağım. İnsanların çoğunluğu bir şeyden hoşlanıyor ya da hoşlandığına inandırılıyor diye, benim de o şeyden hoşlanıyor taklidi yapmam için dünyada hiçbir neden yok.