Romantik Mesajlar

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sayfa İçeriği: Romantik Mesajlar Kısa, Romantik Mesajlar Sevgiliye, Romantik Mesajlar Anlamlı, Romantik Mesajlar Duygusal, Romantik Mesajlar Facebook, Romantik Mesajlar Damar

Bu sayfada da sizlere romantik mesajlar hazırladık. Bu güzel mesajlar sayfasında yer alan bu romantik mesajları sevgilinize sms ile ya da sosyal medyadan face instagram ya da whatsapp ile paylaşabilirsiniz.

SEVGİLİYE ROMANTİK MESAJLAR

Ey yar! Soğuksan donmaya geldim. Ateşsen yanmaya, yağmursan ıslanmaya, seninle ölmeye geldim.

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

Sen yeter ki çocukluk yap. Gönlümde salıncağın hazır…

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Bakıyorum sana, sana baktıkça yarınlarım geliyor aklıma.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Seni benim kadar sevenler, sana benim kadar hasret kalsın.

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Dünyan öyle bir kararsın ki, seni aydınlatan tek ışık gözlerim olsun.

Seninle geçen zaman geleceğimdeki en güzel günlerin garantisidir.

Aşkın ne kadar sonsuz olursa olsun bana anlatma! Yaşamak istiyorum seni doyasıya.

Başını göğsüme yasladığında tek bir düşmanım vardır: Geçip giden zaman.

Dünyada iki kör tanıdım; biri beni görmeyen sen, biri de senden başkasını görmeyen ben.

Sert rüzgârlar karanlık geceleri severmiş, aynen benim seni sevdiğim gibi.

Utanırım, söyleyemem yaşadığım yalnızlığı, kelimeler yetmiyor ki, bu mu sevda dedikleri.

Kalbim seni unutacak kadar adi ise ellerim onu parçalayacak kadar asildir.

Hadi ilk güldüğün gibi gül yüzüme sar beni ellerinle, sıkıca tut yüreğimi aşkım aşığım sana.

Sevgimiz yavaş yavaş süzülen çisil yağmur gibi ama ırmakları taşıran cinsten.

Aşkı buldum gözlerinde yaşamaya başladım sözlerinle gülücüğünle mutlu olmayı öğrendim aşkım.

O kadar çok bu kadar çok diyemem sevgin için aşığım sana gözlerimin ışığısın.

Bir gün cehennemde karşılaşabiliriz. Sen kalp hırsızı olduğun için, bense tanrıyı bırakıp sana taptığım için.

Kalem olsa dünyadaki bütün ağaçlar ve bütün denizler mürekkep olsa senin şiirini yazamam yine de.

Gözlerin mum ışığındaki buğulu ve gizemli ışık saçıyor yüzüme sana bakınca gözlerin kilitliyor bedenimi.

Eğer beni bu sokakta, bu semtte, bu şehirde bulamazsan sevgilim bil ki ben, gözlerinin daldığı yerdeyim.

Gözlerin nehir, kirpiklerin köprü olsun, ben tam üzerinden geçerken ipler kopsun, düştüğüm o yer dudakların olsun.

Sana romantik sözler yazıp kalbini boyamak istemem, sana gözlerimle gözlerine sözler yazıp yaşamak isterim aşkım.

Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yanyana gelmedi. Ama gayriresmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.

Ve sen ey sevgili, her sabah uyandığımda düşündüğüm ilk şey, her gece zihnimde canlanan son şeysin.

Bir gün bir rüzgar eserse oralara, benim sana olan sevgimi fısıldarsa kulağına unutma sende bana bir tutam sevgi yolla.

Yağmurun sesi aşkımızın fısıltısı gibi damlaların çarptığı nesnelerden çıkan tatlı sesler büyülüyor beni gözlerin gibi.

Ne kadar zalim olursan ol bu kalp senin için atacak, ister nefret et ister sil beni, hayatında her zaman gölge olacağım.

Yaprak döken gençliğimin satır aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.

Gül bahçesinde geçse de ömrüm, inan üstüne gül koklamam gülüm, seni koklamak olsa da ölüm, uğrunda ölmeye değer gülüm.

Ayrılıklar küçük sevgileri öldürür ama büyük sevgileri güçlendirir. Tıpkı rüzgârın mumu söndürüp yangını güçlendirdiği gibi…

Dünyada 2 renk gül olsun, biri kırmızı diğeri beyaz, sen beni unutursan kırmızılar solsun, ben seni unutursam beyazlar kefenim olsun.

Sarı giyer güneş olursun, mavi giyer deniz olursun, siyah giyer matem olursun. Kim bilir belki bir gün, beyaz giyer benim olursun.

Yalnızlık gecelerin, ümit bekleyenlerin, hayal çaresizlerin, yağmur sokakların, tebessüm dudakların, sen ise yalnız benimsin bir tanem.

Seni yıldızlara benzetiyorum onlar kadar etkileyici, çekici ve güzelsin ama aranızda tek fark var onlar milyonlarca sen bir tanesin.

Ben seni dün sevmedim, çünkü dün bitti. Ben seni bugün sevmedim çünkü bugün bitecek. Ben seni yarın sevdim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek.

Rüyalarını gül yapraklarıyla yatağını papatyalarla süsledim, üzerini sevgiyle örtüp tüm kâbusları aldım ki en güzel rüyaları sen göresin diye.

Güller hep ellerinde açsın, ama dikenleri batmasın. Sevda hep seni bulsun, ama seni yaralamasın, mutluluk hep yüreğine dolsun ama beni unutturmasın.

Seni düşünür, seni özlerim, sevgilerin özlemlerin derinliğinde ne olur kır şeytanın bacağını bir kez beni hatırla, bir sonbahar serinliğinde.

Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatın cesaret verecek mutluluk yanı, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedenisin.

Eğer çölde bir çiçek olsan; seni kaybetmemek için gözyaşlarımla sulardım. Eğer gözümdeki bir damla yaş olsaydın seni kaybetmemek için hiç ağlamazdım.

Ölsen bile benden kurtulamazsın. Kefen olur bedenini sararım. Yağmur olur üzerine yağarım. Çiçek olur mezarında açarım. Ölsen bile benden kurtulamazsın.

Sen elimden tutunca, deniz başardı içimi. Sen elimden tutunca, yüreğim yeşil yosunlara takılıp günlerce dip akıntılarının peşi sıra gitmek isterdim.

Gün bir gün, sevdalanmış geceye gecede yakamoz düşürmüş denize o günden bugüne geceyle gündüz ayrılmaz olmuş ta ki güneş tutulup gölge düşürene dek sevdalara.

Yanağına konan kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yönünü rüzgâra dön yeter. Çünkü ben o rüzgârdayım.

Yanında benden yakın başka biri de olsa, her şeyi inkar etmiş inandırmış olsan da ve ona duygulanmış sevdalanmış olsan da, biliyorum bu gece beni düşüneceksin.

Kim bilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim kim bilir hangi ellerden son suyumu içeceğim belki göremeden öleceğim fakat yine de seni ‘ebediyen seveceğim’.

Gece midir insani hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Yıllar vardır nasıl geçtiğini bilmezdim, bir gün vardır yaşamın anlamını değiştirdi bana dair; hissetmediğimi, bilmediğimi yaşattı, işte o anı senle yaşadım senle sevdim.

Önce düştüğümde kalkmayı öğrendim sonra aleve dokunduğumda acıyı sevmeyi öğrendim sevilmeyi sonra terk edilip beklemeyi sayende unutulmayı da öğrendim her şeyi öğrendim de yalnız unutmayı öğrenemedim.

Üstüne seviyorum yazdığım bir kâğıttan, sandal yapıyor, dereye bırakıyorum. İster yüzsün, ister batsın, ister bir çalıya takılsın o kâğıt sandal, hep derenin bir yerinde olacak biliyorum.